17 Haziran 2009 Çarşamba

Kenan Pars son dakikalarında Müslüman oldu


Yönetmen, tiyatro, sinema ve dizi sanatçısı 88 yaşındaki Kenan Pars dün İstanbul´da vefat etti. Akciğer kanseri olduğu öğrenilen ve bir süreden beri grip tedavisi gören Pars´ın kızı Çiğdem Taşlıdan, babası Kenan Pars´ın gayrimüslim olduğunu; ancak bir Müslüman gibi yaşadığını söyledi. Taşlıdan, ´Son iki gününü kelime-i şehadet getirerek ve besmele çekerek geçirdi. O yüzden onu Müslümanların cenaze aracıyla kiliseye getireceğiz.´ dedi. Kızının Beylikdüzü´ndeki evinde hayatını kaybeden Pars´ın cenazesi yarın Bakırköy Surp Astvazin Kilisesi´nde gerçekleşecek törenden sonra Bakırköy Ermeni Mezarlığı´na defnedilecek.
Cenaze işlemleri için Surp Astvazin Kilisesi´ne gelen Taşlıdan, babasının akciğer kanseri olduğundan haberi olmadığını, ani ölümünün herkesi şoke ettiğini söyledi. Kenan Pars´ın Bakırköy Özgürlük Meydanı´ndaki büfesinde çalışan Ali Kösealioğlu ise, ´Çok iyi bir insandı. Filmlerde göründüğü gibi sert biri değildi.´ açıklamasında bulundu. Pars´ın büfeye gelerek kendileriyle sohbet ettiğini belirten Kösealioğlu, ´11 yıldır Kenan´ın yanında çalışıyorum. Bizimle ilgilenirdi. Dün akşam bütün arkadaşlarını aramış. Hepimiz üzgünüz.´ dedi. Asıl adı Kirkor Cezveciyan olan Ermeni asıllı yönetmen, tiyatro, sinema ve dizi sanatçısı Kenan Pars, 10 Mart 1920´de İstanbul´da doğdu. Siyah-beyazlı yıllardan bugüne kadar; Öldüren Şehir, Ecel Köprüsü, Evlat Acısı, Son Şarkı, Vahşi Kız, Ölüm Korkusu, Büyük Sır, Pusu, Gurbet, Samanyolu, Vatan Uğruna, İlk Aşk, Ekmek Kavgası, Namus Belası, Sarışınım, Hayat Bağları ve Acılar´ın da aralarında bulunduğu yüzlerce filmde oynayan Pars, bir dönem Yeşilçam filmlerinin sert mizaçlı karakterlerini canlandırdı. Sanatçı, oyunculuğunun yanı sıra ´Oğlum´, ´Derdimden Anlayan Yok´, ´Cinayet Gecesi´ adlı filmlerinin yönetmenliğini de üstlendi. 6 ay önce Zaman´a şunları söylemişti ´Hıristiyan´ım. Ama Hz. Muhammed´i niye inkâr edeyim? Müslüman bir ülkede yaşadığım için İslam´ın her şeyi bana aittir. Ne Allah´ı ne Hz. Muhammed´i ne besmeleyi ne de ´Lailahe illallah´ı´ benden alamazsınız. Üstelik kızım bir Müslüman´la evli. Ben de İslamiyet´e biraz yakınım. Torunuma da ´kelime-i şehadeti ben öğrettim. Sonuçta bu coğrafyanın çocuğuyum. Aynı toprağa basıyoruz, aynı bayrağın altındayız, birbirimizi sevmeliyiz.´

Hiç yorum yok: