23 Nisan 2009 Perşembe

Avustralyalı genç nasıl Müslüman oldu?


Avustralyalı Rubin müslüman olma hikayesini bir stand-up'çı gibi anlatıyor.Şu anda video paylaşım sitelerinde izlenme rekorları kıran bir video dolaşıyor. Videoda Avusturalyalı Rubin değişik dinleri araştırdıktan sonra nasıl Müslüman olduğunu anlatıyor.Üniversitenin ilk yılında anne-babasının ayrıldığını, köpeğinin öldüğünü ve bundan dolayı zor bir dönem geçirdiğini anlatan Rubin, daha sonra Hıristiyanlıktan başlayarak, Yahudilik, Hinduizm ve Budizm'i araştırdığını ifade ediyor. Ünlü stand up'çıları aratmayacak şekilde Müslüman olma hikayesini anlatan Rubin, İslam'a yönelik önyargısını ve camiye düşen yolunu dinleyenleri kahkahalara boğan bir üslupla anlatıyor.Müslüman olduktan sonra Ebu Bekir ismini alan genç, İslam Dinini seçmek için evinde oluşturduğu atmosferden bahsediyor ve Allah'tan varlığını göstermesi için çok küçük de olsa bir işaret bekliyor. Ancak o beklediği işaret bir türlü gelmiyor ve bundan rahatsız olduğunu anlatıyor. Daha sonra tekrar Kur'an-ı Kerim okumaya başlayan Genç, aradığı işareti ilk okuduğu ayette buluyor.

haberegitim.net

24 Mart 2009 Salı

Emma Templeman Müslüman oldu



Kahramanmaras Il Müftülügüne müracaat ederek Müslüman olmak istedigini belirten Irlanda asilli Ingiliz Emma Templeman Müslüman oldu.
Kahramanmarasli Ahmet Nail Bozdag ile Mugla’nin Bodrum Ilçesinde tanisarak evlenen Emma, Ahmet’in memleketine gelerek Müslüman olmayi tercih etti ve Müslüman olmak için gerekli evraklarla birlikte Il Müftülügüne Müslüman olmak istedigini bildiren Templeman Il Müftüsü Bekir Gülce ve sahitlerin huzurunda Müslümanligi tercih etti ismi de Esra oldu.
Il Müftüsü Gülce, Islam dinini tercih eden Emma’ya; Allah’in varligini, birligini ve sifatlarini anlatarak, Hz. Isa’nin Hz. Meryem’in oglu oldugunu, herkesin babasiyla anildigini ancak Hz.Isa’nin Meryem oglu seklinde anildigini çünkü babasiz olarak Hz.Meryem’den dogdugunu ifade ederek Kur’an’in bize böyle anlattigini bu sebeple de biz Müslümanlarin bu sekilde inandigini söyledi. Yahudilerin Hz. Isa’yi kabul etmedigini, Hristiyanlarin da Hz. Muhammed’i kabul etmedigini ancak Islamiyetin ise her ikisini de kabul ettigini belirtti ve ardindan iman esaslarindan bahseden Gülce; Emma’nin Allah’in izniyle Müslüman oldugunu, Allah’in sevdiklerini Islam’a kavusturdugunu, biz insanlarin ölümlü oldugunu ve Müslümanlarin ahiretteki yolunun cennete gedecegini belirterek bu yolu tercih etmesi sebebiyle kendisini kutladigini ifade eden Gülce, Emma’dan sahitlerin huzurunda Kelime-i Sehadet getirmesi istedi.
Emma Templeman, Il Müftüsü ile beraber sahitlerin huzurunda Kelime-i Sehadet getirerek Müslüman oldu.
Bundan böyle Templeman’in hayatinin yeniden basladigini, kendisi için tertemiz bir sayfa açildigini, Islamin kendinden öncekileri sildigini, nasil ki Günes dogunca karanliktan eser kalmazsa, Islam gelince de küfürden eser kalmaz diyen Gülce, Emma ‘yi tebrik ederek ona Kur’an-i Kerim ve Ilmihal kitaplari hediye etti
19 Mart 2009
sondakika46.com

Nihat hocayı izledi Müslüman oldu


Küçük bir kızken rüyasında hep camileri gördüğünü söyleyen güzel manken Tatiana Tsikeviç, İslamiyet sayesinde huzuru bulduğunu söyledi. Polonya'dan 11 yıl önce Türkiye'ye gelerek mankenliğe başlayan ve birçok sinema ve dizi filmde rol alan Tatiana Tsikeviç'in hayatı Diyarbakır'da duyduğu ezan sesiyle değişti. Tsikeviç, İslamiyet'i neden seçtiğini, nasıl Müslüman olduğunu ve kamera karşısındaki kırmızı çizgilerini BUGÜN'e anlattı...

Siz Polonyalısınız. Neden Türkiye'ye geldiniz?

19 yaşındaydım Türkiye'ye geldiğimde. Polonya'da düzenlenen güzellik yarışmasında birinci olmuştum. Türkiye'ye davet edildim. Beni bırakmak istemediler. 11 senedir buradayım. 7 sene önce de Türkiye vatandaşı oldum. Sevdim bu ülkeyi, ötesi yok.



Türkiye'ye gelmek istemenize aileniz nasıl bakmıştı?

Türkiye'ye gelmemi annem başlarda istemedi. Annemle küs ayrılmadık, benim için bir macera olacağını düşünüyordu. Ancak öyle olmadı. Sizi buraya neler bağladı? Küçük bir kızken rüyamda hep camiler görürdüm. Ezan sesleri duyardım. İstanbul'a ayak bastığımda rüyalarımda gördüğüm şehrin burası olduğunu anladım. İstanbul ve İslamiyet, beni çağırmıştı.



ARKADAŞLARIMIN TAVSİYESİ

İslam dinine geçmeye nasıl karar verdiniz?

3 senedir Müslüman olmayı düşünüyordum. Arkadaşlarım hep bana, "Sen bizden daha çok Türk ve Müslümansın. Haydi artık Hristiyanlığı bırak" diyorlardı. Sonra ne oldu ilk adımı atmanızı ne sağladı? Nihat Hatipoğlu’nu izleye izleye Müslüman olmaya karar verdim. O televizyona çıkardı, ben ekran karşısında kımıldayamaz hale gelirdim. Ramazan programlarında tavsiyelerini tatbik ederdim. Ne zaman Müslüman oldunuz? Bu yıl, 23 Ocak sabah saat 10'da Sedef olarak dünyaya geldim. Benim doğum tarihim budur. Müslüman olunca Nihat Hoca aradı, "Bizim dinimizde, Müslüman olduğun gün yeniden doğmuşsun demektir. Geçmişteki bütün günahlar temizlenir" dedi. "Ooohh" dedim, içim rahatladı.



Artık bir Müslümansınız?

Elhamdülillah Müslümanım.

Nerede ve nasıl Müslüman oldunuz, anlatır mısınız?

Beşiktaş'taki Dolmabahçe Camii'ne gittim. Müftü karşımda oturdu. 3 defa Kelime-i Şahadet getirmemi istedi. O söyledi ben tekrar ettim. Sonra öbür hoca dua etti. Ben de el açıp dua ettim ve Müslüman oldum. Neden Sedef ismi? İsmimi çok araştırdım. Benim karakterimi ve beni anlatan bir ismim olsun istedim, Sedef beni anlatıyordu, şeffaf, saydam demek.

İslamiyet’te seni en fazla etkileyen neydi?

Ezanı ilk duyduğumda şaşırmıştım. İbadet etmemiz için Allah çağırıyor demişlerdi. Daha dikkatli dinledim. En güzel ezan Diyarbakır'da okunuyor. Orada duyduğum ezan sesi beni mest etti.

habername.com

23.03.2009


Konferans için geldi, 4 kişi Müslüman oldu


İsveç'te İslam üzerine bir konferans için Amerika'dan gelen Şeyh Halid Yasin, başkent Stockholm'de genç Müslümanlara seslendi. Kendisi de sonradan Müslüman olmuş biri olan Yasin'in konuşmalarından etkilenen 4 İsveçli genç konferanstan sonra İslamiyet'i seçti. Böyle bir olayın Kutlu Doğum Haftası dönemine denk gelmesi İsveçli gurbetçilerce de manidar ve hoş bir sürpriz olarak nitelendi.Dünya genelinde tanınmış bir fikir adamı olduğu ifade edilen Amerikalı Şeyh Halid Yasin, İsveç Genç Müslümanlar Derneği'nin davetlisi olarak geldiği Stockholm'de, iki günde dört konferans verdi. Stockholm'ün Medborgarplatsen semtinde bulunan Åso Lisesi'nin bin 300 kişilik konferans salonunda konuşma yapan Yasin'ın konferansının son gününde, 4 İsveçli gencin Müslüman olması tüm katılımcıların takdirini topladı.Gençlerden üçü kendisini ateist, birisi de Hıristiyan olarak ifade ederlerken, iki yıldır İslami araştırdıklarını, özellikle İmam Yasin'in internette ve internet sayfasındaki vaaz ve yazılarından çok etkilendiklerini belirttiler. Konferanstan sonra kesin olarak Müslüman olmaya karar verdiklerini söyleyen gençler, Şeyh Yasin'in de bulunduğu bir ortamda Kelime-i Şahadet getirmek istediklerini söyleyince, İmam Yasin'in de bu teklifi kabulü üzerine onun karşısında Kelime-i Şahadet getirerek Müslüman oldular."


FACEBOOK VE GOOGLE KULLANMAYIN"İnternette, www. Purposetv.tv ve Manchester'da yayın yapan TV istasyonu ile milyonlarca insana İslam'ı anlatan Halid Yasin, sanal alemle ilgili çarpıcı açıklamalarda ve iddialarda bulundu. Facebook ve Google gibi popüler internet sayfalarına şiddetle karşı olduğunu söyleyen Yasin, "Facebook, insanların resimlerini, bilgilerini haber vermeden, başka sitelerde çıkar amaçlı kullanıyor. Ayrıca, üyelerinin gizli bilgilerini istendiği zaman gizli servislere aktarabiliyorlar. Biz de Müslümanlara bu siteleri kullanmaları yerine, aynı özelliklere ve hıza sahip, www.alwahy.com ve www.challengeyoursoul.com sayfalarını kullanmalarını öneriyoruz" dedi."


İSLAM VE MÜSLÜMAN BİRBİRİNDEN FAKLIDIR"Yasin, Müslümanların günümüz dünyasının en büyük hedefi olduğunu vurgularken, "Müslümanlar daima fanatiklikle, gericilikle ve en önemlisi terörist olarak yaftalanıyor." diye konuştu. Gerçek anlamda İslam'ı yaşayan, bilen bir Müslüman'ın hayatı incelendiğinde, bu suçlamalarının hiç birinin o insanda bulunmayacağına değinen İmam Yasin, "Müslümanlara yapılan bu tür yakıştırmalar çok büyük bir hata. Çünkü insanlar Müslüman'la İslam'ı karıştırıyor. İslam'la Müslümanlık arasında fark vardır. İslam, Allah'ın belirlediği, Peygamberimizin (s.a.a) anlattığı, bir yaşam kuralıdır. Çoğu zaman Müslüman İslam'a uymaz ama yaptıkları birçok şeyi İslam adına yapar. Bundan dolayı insanlar 'İslam demek buyuymuş' diye düşünür ve böylece yanlış İslam imajı ortaya çıkar" dedi. Yasin ayrıca, bu tür yanlış İslam imajının ortadan kalkması için, her Müslüman İslam dinini çok iyi öğrenmesi ve tatbik etmesi gerektiğini belirtti.Danimarka'daki karikatür krizine de değinen Yasin, Danimarka'da Peygamberimize yapılan çirkin karikatürü duyduğu zaman Mekke'de olduğunu söylerken, sözlerinin devamında: "Hiç okumamıştım, görmemiştim ama etrafta herkes bu konu hakkında konuşuyordu. Bu tür yanlış hakaretler Batı'da ve Amerika'da kutsal varlıklara ve devlet başkanlarına yapılıyor ve kamuoyu tarafından normal karşılanıyor. Bunlar çok yanlış şeyler. Bunu yapanlar pedagoji dersi almamış, bilgisiz, cahil, gaddar kişilerdir" dedi.Birkaç yıl önce "Non Müslümanlar" diye adlandırılan, 80-100 kişilik bir gruba, konferans vermek için Danimarka'ya gittiğini belirten İmam Yasin, "Aşağı yukarı 45 dakika bir konuşma yaptım. Tüm süre boyunca, Peygamberimiz(s.a.s) ismini anmadan onun hakkında konuştum. O'nun karakterini, özelliklerini anlatmaya çalıştım. Konuşmamın sonunda, herkes bahsettiğim insanın kim olduğunu sordu. Bu kişinin, İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.s) olduğunu söylediğimde herkes şoka girdi. Çünkü Peygamberimizi tanımıyorlardı ve hiç bu şekilde duymamışlardı. Programdan sonra 80 yaşında bir kadın torunuyla Müslüman olmak istedi." diye kaydetti

HZ. MUHAMMED (S.A.S) HAKKINDA DETAYLAR SUNULDUStockholm'deki konferansında katılımcılara Hz Muhammed'in (s.a.s) hayatından kesitler sunan Halid Yasin, "Peygamberimiz (s.a.s) sıcak bir yaz gününde, ortalığı ısıtan bir güneş gibidir. Yatsı namazında, karanlığın içerisinde gökte parlayan bir ay gibidir ve kıyamette kadar böyle devam edecektir" dedi."Gerçekten bütün insanlar, Peygamberimizin hayatını okusalar, bilseler, yaşantıları ve düşünceleri değişir." diyen İmam Yasin, "Hayatım boyunca, Peygamberimiz (s.a.s) hakkında iftira atan önyargılı çok ırkçı insan gördüm. Hz. Muhammed (s.a.s) ki El- Emin diye tanınmıştı. O ismi hak etmek için iyi bir karakter ortaya koymak gerekir. Bu bir onur işaretidir. Bu ismi zaten genç bir yaşta kazanmıştır ve dürüstlüğü kusursuzdur." diye belirtti."Peki, neden hep ön yargılar var, neden insanlar O'nun hakkında olumsuz konuşuyorlar?" diye soran Amerikalı mühtedi Şeyh, "Çünkü Allah'ın sözlerini, insanlara ilettiğini söylüyor. O zaman da, bugün de en zengin dil olan Arapçayı mükemmel kullanıyordu. Herkes O'nu ümmi (okuma yazma bilmeyen) biri olduğunu biliyordu. Müşriklerden bazıları O'nu 'Sihirbaz, cin çarpmış, Hıristiyanlar ve Yahudilerden öğrendiklerini söylüyor' diye suçladılar. Okuduğu ve söylediği şeyler Allah'ın emirleriydi, bu emirler insanların nefislerine ağır geldi ve hoşlarına gitmedi. Tarihe bakarsak o günkü önyargılar ile bugünkü önyargılar aynıdır. Dünya değişti, her şey değişti, ama insanların iftiraları, önyargıları değişmedi." şeklinde cevapladı.


"TİME DERGİSİ, HZ MUHAMMED'İ (S.A.S) EN MÜKEMMEL İNSAN OLARAK SEÇTİ"Dünya'nın gelmiş, geçmiş en mükemmel insanın Hz. Muhammed (s.a.s) olduğunu belirten İmam Yasin, konuyla ilgili olarak, "Bu sözler Time Dergisi'ne ait, 1978 yılında dünyada gelmiş, geçmiş en etkileyici 100 kişi arasından Peygamberimiz (s.a.s) birinci seçildi. Ve ayrıca Michael H. Hart, Alphonse de Lamartine, Mahatma Ghandi, Dr Jules Wasserman, Thomas Carlyle, Edward Gibbon, Simon Ockley, Sir George Bernard Shaw, Johann Wolfgang von Goethe ve W.Montgomery gibi akademisyenler, bilim adamları Peygamberimizi övdüler ve hepsi O'nun en mükemmel insan, baba, eş, lider, savaşçı, arkadaş olduğunu söylediler. Ve insanlar bütün bu güzel özelliklerin toplandığı insan olarak oylarını Hz Muhammed (s.a.s) verdiler." şeklinde konuştu.

ŞEYH HALİD YASİN KİMDİR?Şeyh Halid Yasin, 1965 yılında Amerika'nın New York şehrinde dindar bir Hıristiyan ailenin çocuğu olarak dünya geldi. 15 yaşına kadar koyu bir Hıristiyan olarak yaşayan Yasin, 1965 yılında New York'ta yaşayan İslam alimi Şeyh Davud Ahmed Faysal ile tanıştıktan sonra, onun anlattıklarından etkilenerek 15 yaşındayken Müslüman oldu.


habervaktim.com

2009-04-19

Ukraynalı anne ve oğlu Müslüman oldu

Mersin'in Anamur ilçesinde yaşayan Ukraynalı anne ve oğlu, Kutlu Doğum Haftası'nda Müslüman oldu. 5 yıldır Türkiye'ye düzenli olarak geldiğini belirten Ludmila Droboti, Gürcistan'da yaşayan eşinden ayrıldıktan sonra 17 yaşındaki oğlu Shota Matashvili ile Anamur'a yerleşti. Anamur Müftüsü Muhammet Koçak'ın öncülüğünde şahadet getirerek Müslüman olan anne Ludmila Droboti Esma, oğlu Shota Matashvili ise Mustafa ismini aldı. Esma hanım, "İslamiyet'i seçtiğim çok mutluyum" diyerek, kendisine vesile olanlara teşekkür etti. Anamur Müftüsü Muhammet Koçak, Müslüman olan aileye İhtida Belgesi vererek onlara bir de Kur'an-ı Kerim hediye etti.
MİLLİ GAZETE
15 NİSAN 2009

'Müslümanlar teröristtir' diyenler Müslüman oldu


Eylül'de İkiz Kuleler'e yapılan saldırıdan sonra pek çok Amerikalının İslam ve terörü aynı cümle içinde sıkça telaffuz ettikleri sır değil. İntihar saldırısında bulunan uçaklar sadece İkiz Kuleleri değil, Amerikan halkının İslam'a karşı olan ılımlı düşüncelerini de yerle bir etti. Ülke içinde Müslüman terörist avına çıkılsa da, Amerika aradığı bahaneyi bularak Müslüman ülkelerin başını ağrıtsa da şaşırtıcı bir gelişme oldu: Amerika'da İslam'a geçenlerin sayısı arttı. Amerika'dan bir konferans için Türkiye'ye gelen “11 Eylül'e Rağmen Amerika'da Yükselen İslam” kitabının ve “Rabbini Arayan Thomas” serisinin yazarı Dr. Furkan Aydıner'le bunun nasıl olduğunu konuştuk.
İSLAM'A ÖFKE DUYANLAR ŞİMDİ MÜSLÜMAN
Eğitim İktisadı dalında doktora yapmak için gittiği Amerika'da yaşamaya başlayan Dr. Furkan Aydıner, gittiğinde farklı bir toplumla karşılaştığını anlatıyor. İlk iki sene Amerikan toplumunu tanıma noktasında çekingen davranan ve hiçbir kiliseyi ziyaret etmeyen Aydıner, bir süre sonra farklı dinlerden çok sayıda insanla tanışmış ve dinsel konular üzerinde tartışan değişik gruplara katılmış. 11 Eylül'de uçakların sadece Dünya Ticaret Merkezi'nin kulelerine değil, insanların akılları ve gönüllerinde yükselen İslam kulelerine de çarptıklarını söyleyen Aydıner, bir anda, İslam hakkında bilgi edinmeye ve İslam'ı müsbet algılamaya başlayan insanların bu düşüncelerini kaybettiklerini ancak ilginç bir şekilde 11 Eylül'den sonra İslam'a girenlerin sayısında artış olduğunu ifade ediyor. Artışın sebebi de ilginç. Aydıner'e göre saldırılardan sonra Amerikan halkının bir kısmı hiç sorgulamadan 11 Eylül'ü İslam'ın bir terör dini olduğuna dair bir delil olarak kabul etti. İslam'a karşı öfke duyan birçok insan da, “İslam nasıl böyle bir vahşete kaynaklık edebilir?” diye sorgulamaya ve İslam hakkında araştırma yapmaya başladı. Aydıner, “Yapılan bu araştırmaların amacı İslam'ın ne kadar şiddet yanlısı bir din olduğuna dair deliller bulmaktı. Merak duygusuyla internette 'Bu İslam nasıl bir terör dinidir.' diye araştırırken İslam'ın hakiki yönünü öğrenip, bu hakikate teslim oldular.” diyor.
11 EYLÜL'DEN SONRA DIŞA AÇILDIK
İslam'a girenlerdeki bu artışın 11 Eylül nedeniyle değil, 11 Eylül'e rağmen olduğunun altını çizen Aydıner, “11 Eylül olmasaydı ve diğer dinden olanı necis olarak görüp uzak duran, kapalı ve izole bir hayat yaşayan Müslümanlar 11 Eylül'den sonra davrandıkları gibi davranabilseydiler İslam'a geçiş çok daha fazla olacaktı. Müslümanlar 11 Eylül'den sonra 'Eğer Amerika'da yaşayacaksak, bu insanlarla dostane ilişkiler kurmak zorundayız' dediler ve söylemlerini değiştirmek zorunda kaldılar. Gayr-ı Müslümlerle diyaloğun zorunlu olduğu noktasına geldi herkes. Çeşitli aktiviteler düzenlendi. Camilerin kapıları yöre halkına açıldı. Programlar düzenlendi. İslamın aslında terör dini olmadığını bilen bazı insaflı kişiler Müslümanları kiliselere sinagoglara davet ettiler. Eğer bütün bunlar 11 Eylül olmadan önce olsaydı benim kanaatim İslam'a girenlerin sayısı çok daha fazla olacaktı. 11 Eylül İslam'a girişleri arttırmadı ama bunu Allah'ın şerri hayra dönüştürmesi olarak görüyorum.” diyor.
İMAJIMIZ 50 YIL GERİ GİTTİ
11 Eylül'den bu yana Amerikan halkının İslam'a bakışında önemli bir düzelme olduğunu anlatan Aydıner, 11 Eylül'den sonra insanların zihnini 11 Eylül öncesine getirmek için bir 50 yıl çalışmak gerekeceğini düşündüğünü ancak gözlemlerine göre bu sürenin 15- 20 yıla indiğini ifade ediyor. Aydıner, “İslam'ın 11 Eylül öncesi imajı yok ama ABD'nin dış politikadaki yanlışları insanların bazı hakikatleri görmesi noktasında yardımcı oldu. İnsanlar eskisi gibi düşünmüyor. Ama medya sürekli olarak her yerde olan şiddet olaylarını İslam'ın yaptığı şiddet telkinlerinden kaynaklanıyormuş gibi gösteriyor.” diyor. Amerikan halkının bu dönemde finansal kasırganın yanı sıra bir mutsuzluk kasırgası yaşadığına dikkat çeken Aydıner, “Bu kadar çok tüketim gücüne ulaşan insanlar hayatın kolaylaşmasını saadetin gelmesini beklerken mutsuzluk kasırgası dediğim başka bir kasırgayla karşılaştılar. Saadetin eşyada metada olmadığını gördüler. Geçen sene sadece mutlulukla ilgili 5000 üzerinde yeni kitap basıldı. Finansal kasırga değil ama gittikçe büyüyen mutsuzluk kasırgası kapitalist sistemi tehdit ediyor.” diyor. Aydıner'e göre dinlerin yükselişi bu arayışa bir cevap olabilir.
Kur'an insanları nasıl terörist yapabilir?
Aydıner Amerikalıların yaşadığı kafa karışıklığını şöyle anlatıyor: “11 Eylül akabinde Amerikalı bir dostum gidip bir Kuran meali almış ve baştan sona incelemiş, okumuş. Bana gelip, 'Çok merak ettim, bu 11 Eylül cinayetini işleyen insanlar nasıl böyle bir şey yapabilir? Onlar Müslüman'sa onları böyle bir harekete iten yalnızca kutsal kitapları olabilir ama Kuran'ı incelerken daha çok sorular oluştu zihnimde. Kuran'da yaratıcı kendini Rahman ve Rahim olarak takdim ediyor. Acaba böyle bir Kuran'ı okuyan nasıl böyle bir icraatta bulunur?” diye sordu.

YENİ ŞAFAK


29.03.2009

Rus rehber Müslüman oldu


Antalya'nın Side beldesinde yaşayan Rus Tur Rehberi Kopylova, İslam Dini'ni öğrenince Müslüman oldu.Side'de yaşayan ve 1 hafta önce Zeynel Arslan ile evlenen Rus Tur Rehberi Raisa Kopylova (20) İslam dinini seçti. Manavgat Müftülüğü'nde gerçekleştirilen ihtida töreninde Kelime-i Şahadet getiren Raisa Kopylova, Reyhan ismini aldı. Manavgat Müftüsü Halil Taş kendisine Rusça Kuran-ı Kerim ile İslam İlmihali hediye etti.
Ayrıca aynı gün Rus rehberin eşinin akrabası da Hollandalı Maaika Van Dam'da ihtida töreninde bulundu. Müslüman olan Van Dam ise, Fatma Nur ismini aldı. Raisa'nın Kutlu Doğum Haftası'nda Müslüman olmasının kendisini duygulandırdığını belirten Manavgat Müftüsü Halil Taş, "Yeni Müslüman olan birinin geçmiş günahları affolunur. Annesinden yeni doğmuş bir bebek gibi saf ve temiz olur. Kutlu Doğum Haftası'nın ilk cumasında ihtida sevincini yaşıyoruz." diye konuştu.

kenthaber.com

18 Nisan 2009 Cumartesi

Guantanamo Gardiyanı Müslüman Oldu


Amerika'nın Küba'daki Guantanamo üssünde bir dönem gardiyanlık yapan ve Müslümanlığı seçen Amerikalı Hold Brooks kararının gerekçelerini açıkladı.
Brooks, Müslüman esirlerin Guantanamo'daki her türlü zulüm ve işkenceye karşı dimdik duruşlarının yanı sıra, iman ve gelecek umutlarının hiçbir zaman kaybolmamasının kendisini Müslüman olmaya ittiğini söylüyor.
Hold Brooks Guantanamo'da gardiyanlık yaptığı dönemde yaklaşık 500 Müslüman esirle uzun uzun tartıştı.
Esirlerin imanı ve islam dini hakkındaki konuşmalarından derinden etkilenen Brooks 2003 yılında kelime-i şahadet getirerek Müslüman oldu.
Muhammed Abdullah adını alan Brooks, Guantanamo'nun İslam dinini seçen ilk gardiyanı oldu.

TRT HABER

13.04.2009