28 Kasım 2010 Pazar

'Sokakta ezan sesi duymak bir ayrıcalık'


Zaman Pazar - 21.11.2010

Sokaklarımızda dalga dalga yayılan ezan sesleri bizler için sıradan. Fakat bunu sıradan olarak algılamayan insanlar da var.Amerikan vatandaşı Abed (Abid) Bhuyan mesela. Abed, sokakta yürürken ezan sesi duyabilmeyi bir 'ayrıcalık' olarak niteliyor. O, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) işbirliği ile Türkiye'de de hayata geçirilen uluslararası kültürel değişim programı çerçevesinde bir süredir ülkemizde. Türk üniversitelerine gelen yaklaşık 50 Amerikalı gençten biri. Aslında Bangladeş kökenli olan Abed, Gaziantep Üniversitesi'nde İngilizce dersi veriyor. Bayram tatilini fırsat bilip çocukluğundan beri hayalini kurduğu ve 'şehirlerin şeyhi' dediği İstanbul'a gelmiş ve koşa koşa Sultanahmet Camii'ne gitmiş.

Namazdan sonra sözleştiğimiz buluşmaya, âşık olduğunu söylediği camide birkaç dakika daha geçirmek için geç geldiğini itiraf ederek söze başlıyor. Gaziantep Üniversitesi'nin hazırlık sınıflarında öğrencilerle konuşma pratiği yapan Abed, öğrencilerinin en çok Amerikalı Müslümanların karşılaştığı problemleri merak ettiğini aktarıyor. Abed, "ABD'de de camiye gittiğimde ezan duyuyorum ama burada sokakta yürürken ezan sesi duymak çok farklı bir duygu. Ezan sizi camiye çağırıyor, siz de yönünüzü camiye çeviriyorsunuz. Bu bir ayrıcalık. Burada Müslüman olmak kolay." diyor. Bazı şikayetlerine rağmen Amerika'daki özgürlüğe vurgu yaparak, dünyanın diğer ülkeleri yerine bir Müslüman olarak ABD'de yaşamayı tercih ettiğinin de altını çiziyor Abed.

ABD Başkanı Barack Obama'yı, Mavi Marmara saldırısında hayatını kaybeden Amerikan vatandaşına ilgi göstermemesi nedeniyle eleştiren Abed, demokratları 'ehven-i şer' olarak niteliyor ve bundan dolayı Obama'ya destek vermeye devam edeceğini söylüyor. Abed, 11 Eylül saldırılarının yıldönümünde Amerikalı bir rahibin Kur'an yakma günü düzenlemeye girişimi konusunda da farklı bir yaklaşıma sahip: "Şer hayra döndü. Başarısız olan Kur'an yakma gününe karşı daha büyük bir kesim Kur'an alma günü düzenledi."

Amerika'nın dış politikasının kendi hayatını nasıl etkilediğine ilişkin Gaziantep'te yaşadığı ilginç bir olayı şöyle anlatıyor: "Antep'te 300'e yakın öğrencim var. Sık sık halı saha maçı yapıyoruz. Beraber yemek yiyoruz. İyi bir ilişkimiz var. Öğrencilerimle tanışırken bir gün, onlardan birinin Bağdatlı olduğunu öğrendim. Irak savaşına karşı olmama, savaş karşıtı gösterilere katılmama rağmen dürüst olmak gerekirse, onun karşısında utandım."

Hiç yorum yok: