9 Temmuz 2009 Perşembe

Meryem ismini alan Melanie, Müslüman oldu


Ayancık Müftülüğünde düzenlenen ihtida töreni ile Alman uyruklu 30 yaşındaki Melanie Sinesi islamiyeti seçti. Almanya’da yaşayan gurbetçilerimizden Canfer Açıkgöz ile evli olan bayan Melanie Sinesi, 29.06.2006 tarihinde Ayancık müftülüğüne verdiği dilekçe ile müslüman olmak istediğini belirtti. 30 Haziran 2006 Perşembe günü saat 15.00 de Ayancık İlçe Müftülüğünde ihtida töreni yapıldı. Müftülük makam odasında yapılan törene şahit olan din görevlileri Sefer Kırbacı ve Adil Öztürk ile Meryem ismini alan Sinesi Melanie ve eşi Cafer Açıkgöz ile annesi katıldı.
Ayancık'ta ilk defa yapılmakta olan bu ihtida töreninde ilçe müftüsü Hüseyin Demirtaş sözlerine şöyle başladı:
“Öncelikle hoş geldiniz. İnşallah az sonra ihtida merasimine şahit olacağız. Allahü Teâlâ’nın en son dini olan ve en mükemmel dini olan İslam Dinine girecek olan hanımefendinin ikrarına hep birlikte şahit olacağız. Dolayısıyla gerçekten mutluluk verici bir gün. Öncelikle bu kararı veren kardeşimizi tebrik ediyorum. Allah mübarek etsin. Merasim başlamadan önce saygıdeğer hocamız bizlere Kur’anı Kerim’den bir bölüm okuyacak. Öncelikle onu dinleyelim. Buyrun hocam.”


Sefer Kırbacı hoca Bakara sûresinin son âyetlerini (Amenerresûlü) okudu ve peşinden âyetlerin türkçesini açıkladı. Açıklanan meâlin almancasını yeni Müslüman olan kadına Türk eşi almanca olarak izah etti. Sonra Müftü bey sözüne devam etti:
“Şimdi ben İslam hakkında genel bir bilgi vereceğim. Siz de benim verdiğim bilgileri kardeşimize almanca olarak anlatacaksınız inşallah.
Kâinatı yaratan Yüce Allah’tır. Allah birdir. Doğmamış ve doğurulmamıştır. Oğlu ve kızı yoktur. Her şeyi görür, her şeyi bilir, her şeyden haberdardır. Sonsuz güce kuvvete sahiptir. Yüce Rabbimiz insanlığa doğru yolu göstermek için Peygamberler göndermiştir. İlk Peygamber Hz.Âdem A.S.dır. Son Peygamber Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellemdir. Bu iki Peygamber arasında ne kadar Peygamber varsa hepsi haktır ve gerçektirler. Örnek İsa A.S… Hazreti İsa. Haz. Yahya gibi.
Yüce Rabbimiz kitaplar göndermiştir. Tevrat Hz. Musa AS.a, Zebur Hz. Davud AS.a, İncil Hz. İsa AS.a, Kur’anı Kerim Hz. Muhammed SAV.e gönderilmiştir. Kur’anı Kerim en güncel, en mükemmel bir kitaptır. Geçmişteki bütün kitapların içeriği Kur’anı Kerimde mevcuttur. İnsanlar Rabbimizin göndermiş olduğu kitapları tahrif etmişler, bozmuşlar ve Cenabı Allah yeni bir kitap yeni bir Peygamber gönderme ihtiyacı duymuştur. Kıyamete kadar Kur’anı Kerimin hükmü devam edecektir. Yeni bir kitap gelmeyecektir. Allah’ın birliğine ve Hz. Muhammed SAV.in getirdiklerine inanmaya Müslümanlık denir. Şimdi hep birlikte şahitlerin huzurunda İslâma girmenin ilk şekli olan ve İslâm prensiplerini içerisinde ihtiva eden Kelimei Şehadeti hep birlikte söyleyeceğiz. Ben söyleyeceğim kardeşimiz tekrar edecek.
Allahın huzurunda, şahitlerin yanında, isteyerek, severek, hiçbir baskı altında kalmadan İslâmiyeti seçtim. Şüphesiz inanırım ve şehadet ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur. Hz. Muhammed Allah’ın kulu ve Peygamberidir.”
Bunu hem Türkçe söyledi ve almancası izah edildi ki neye inandığı ne dediği anlaşılsın. Sonra arapçası söylendi:
“EŞHEDÜ EN LÂ İLÂHE İLLALLAH VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDEN ABDÜHÜ VERESÛLÜH.
Çok güzel, şimdi hep beraber tekbir getiriyoruz ki bu sevincimizi ifade eden bir kelime.
ALLAHÜ EKBER ALLAHÜ EKBER. LÂ İLÂHE İLLALLAHÜ VALLAHÜ EKBER. ALLAHÜ EKBER VELİLLÂHİL HAMD. (3 kere söylendi.)
Şimdi bunların manasını vereceğim. Allah en büyüktür. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Ve her türlü övgü ona aittir.” Eşi bunları ona almanca olarak açıkladı. Müftü bey sözlerine şöyle devam etti:
“Öncelikle sizi tebrik ediyorum. Şu andan itibaren Müslüman oldunuz. İsminiz Meryem’dir. İmanınız mübarek olsun. Dininiz mübarek olsun. Şu andan itibaren tertemiz oldunuz. Annenizden doğduğu gibi, tertemiz. İnsanoğlu annesinden doğunca tertemiz doğar. Kirli doğmaz. Ama Hıristiyanlıkta böyle bir anlayış var değil mi? Bu gerçeklere aykırıdır. Bu zamana kadar şayet günahlarınız var ise günahlarınız tamamen affolunmuştur. Hz. Peygamber bunu müjdelemektedir. Eğer günah işlerseniz bilmeyerek, Allah’a dua edersiniz. Ey Allahım beni affet dersiniz. Başka hiç kimseye hesap vermek zorunda değilsiniz.
Bundan sonra İslâmiyeti tam manasıyla yaşamak isterseniz; Birinci olarak, Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne muhammeden abdühü ve resûlüh dediniz, iman ettiniz. İslâma bununla girilir. Sonra namaz kılınır. Günde beş defa. Sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı. Rabbimiz bize çok nimetler bahşetmiştir. Ona dua etmeliyiz. Ona secde etmeliyiz. Ona teşekkür etmeliyiz. İşte namaz bunu ifade ediyor. Senede bir ay oruç tutacağız Ramazanda. Mâli durumu müsaitse fakir kardeşlerimize zekât vereceğiz. Sonra durumumuz müsaitse hacca gideceğiz. Bunun dışında her zaman dosdoğru olacağız. Yardımsever olacağız. Kimseyi küçümsemeyeceğiz. Haksızlık, zulüm yapmayacağız.
İslâm diniyle ilgili daha kapsamlı bilgileri öğrenmek için size iki tane kitap hediye edeceğim. Birincisi Kur’anı Kerim. İkincisi ibadetlerin nasılını açıklayan bir kitap. Ondan sonra da çiçek hediye edeceğim. Şimdi tekrar arkadaşımız Kur’anı Kerim okusun. Ondan sonra dua edelim ve bu tören faslımız bitmiş olsun inşallah.”
Sefer hoca Âl-i İmran sûresi 3. sayfasından ayetler okudu. Sonra ilçe müftüsünün yaptığı duaya geçildi. Eûzü Besmele, Hamd ve Salavattan sonra;
“Âlemlerin Rabbı, Hâlikı, sahibi, Rahman ve Rahîm olan, esirgeyen bağışlayan, din gününün sahibi olan Yüce Allah’ım. Ancak sana kulluk eder ve ancak senden yardım dileriz. Bize dosdoğru yolu göster. Nimet verdiğin kimselerin yoluna, gazaba uğramışlar ve sapmışların yoluna değil ya Rabbi.
Ya Rabbi bizlere dünyada dirlik düzenlik, ahirette iyilik ve güzellikler nasibeyle. Cehennem azabından bizleri muhafaza eyle ya Rabbi.
Ya Rabbi bizlere dosdoğru yolu gösterdikten sonra sapanlardan, ayakları kayanlardan eyleme ya Rabbi.
Ya Rabbi bize katından çokça şefkat, merhamet, rahmet nasibeyle ya Rabbi.
Sen gerçekten kullarına karşılıksız bağışlayan ve verensin yüce Rabbımız.
Subhane rabbike rabbil ızzeti amma yasıfun. Veselâmün alel murselin. Velhamdülillahi rabbil alemin, elfatiha..”
Bundan sonra şahitler belgeyi imzaladılar. İhtida belgesi geline takdim edildi. Fotoğraf çekildi ve ikramlar verildi. Müftü Hüseyin Demirtaş, “Dinimizce hıristiyanla evlenmek olabiliyor ama Müslüman olunca daha güzel tabi” diyerek eşi Müslüman olan Cafer Açıkgöz’e yenge hanımla nasıl tanıştığını, ihtida öyküsünün nasıl geliştiğini sordu.
Cafer Açıkgöz; “Doğanlı köyündenim. Doğma büyüme, yani 26 yıldır Almanya’dayım.” dedi. “Eşim Melanie’le bir vesileyle tanıştık işte. Evangelist idi. Ama peşine gitmedi hiç. Ben zorlamadım. Annemi namaz kılarken görünce kendisi istemiş, Müslüman olmak istemiş.” diye anlattı.
Müftü Demirtaş yeni Müslüman olan ve Meryem ismini alan geline Kur’anı Kerim ve gül hediye etti, gülün Peygamberimizi temsil ettiğini belirterek.
Cafer açıkgözün annesi “Ben Adil hocanın ablasıyım. Beş sene evvel beyim vefat etti. Dört çocuğum var. İki erkek iki kız. Bu en küçükleri. Birbirimize destek olduk. Bu iş olunca onu da bağrıma bastım. Ben izine gelince bunlar da peşime geldiler. Ben de hocaya durumu anlattım. Müslüman olmak istiyor dedim. Bu kısıtlı zamanda bunu değerlendirelim dedik. Benim çocuklarımın hepsi Almanya’da doğdu. Gelinin islamla pek fazla bilgisi yok ama namaz kılmayı falan anlattık. Ben orada da yapmak istedim ama orada tam uygulamıyorlar, geçiştiriyorlar. Şikâyet değil ama biraz etraflıca olması lazım. Ben biraderle de konuştum. Burada yapmaya karar verdik. Böylesi daha güzel oldu.”
Bu arada Cafer bey, eşinin hamile olduğunu, doğacak çocuklarına Yasin Yahya ismini takacaklarını söyledi.


Hiç yorum yok: