5 Ekim 2008 Pazar

Nazi ordusunda kendini gizleyen Müslüman


Adı Herbert Hubom. Bir Alman. 1939 yılında henüz 13 yaşında iken İslam’ı seçti. Küçük yaşta girdiği Nazi ordusunda ima yoluyla namaz kılıp ve oruç tutuyor.
Haber Merkezi / TIMETURKYaşlı Alman Müslüman’ın anıları herkesi şaşırtıyor. 1939 yılında henüz 13 yaşındayken Müslüman oluyor Alman Muhammed Herbert Hubom. Küçük yaşta alındığı Nazi ordusundan çok zor dönemler geçirdiğini anlatan Hubom, “Namazlarımı ima yoluyla ayakta kılıyordum. Orucuma ise niyet ederek başlıyor ancak kimseye çaktırmamaya özen gösteriyordum” dedi.Çocukluğunda dünya turuna çıkmayı düşleyen Herbert, Nazi iktidarının yurtdışına çıkmayı zorlaştırmasıyla bu hayalini gerçekleştiremeyince gezi ve macera kitaplarına özellikle “ilginç yabancı ülkeler” adıyla basılan uzak kültürlere ait kitaplara ilgi duymaya başladı.Bonn’daki evinin salonunda hayat hikâyesini gazetecilere anlatan Herbert “Bu kitaplar arasında en çok Arap Dünyası ilgimi çekiyordu” diye konuştu. Yaşı ilerlemesine rağmen oruç ibadetini aksatmayan Herbert “fakirlere karşı şefkat duygusunu hissedebilmek için açlık hissini bilmek” istediğini söyledi.Eski bir gazeteci de olan Herbert Hubom, uzun yıllar İslami müesseselerden sorumlu bir diplomat olarak hayatını sürdürdüğünü ifade etti. 1926 yılında Protestan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Herbert daha genç bir delikanlıyken bile kendi kendine “Allah kendi kendine günahlarından kurtulmaya gücü yetmeyen ve bir kurtarıcıya ihtiyaç duyan bir varlığı neden yaratmıştır” diye sürekli şüpheleri olduğunu belirtti.Küçük yaşta bir camide Müslümanlarla irtibat kuran Herbert, İslam’da Allah ile insan arasında bir aracının kabul edilmemesi ve Müslümanlar arasındaki kardeşlik ruhunun kendisini çok etkilediğini kaydetti.Henüz 10 yaşında bir çocukken bile Almanya’da 1933’ten beri iktidarda bulunan Nazi Partisi’nin düşüncelerinden nefret ettiğini söyleyen Herbert, “Benim dünyamda özgürlük var, benim dünyamda ırkçı kanunlara yer yok” diye konuştu.
Ancak neden İslam’ı seçtiğiyle ilgili bir açıklaması olamacağını sadece “Allah dilediğine hidayet verir” ayeti kerimesini tekrarlamakla yetiniyor.Pakistan, Endonezya, Sri Lanka, Singapur, Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan arasında mekik dokurken elde ettiği ilk Kur’an-ı Kerim’i saklamayı sürdürüyor.1943 yılında Alman deniz kuvvetlerine iltihak eden Herbert o dönemle ilgili şunları söylüyor: “Oruç tutmak imkânsızdı, ülke savunma prensiplerine aykırıydı” o yüzden “niyetle” oruç tuttuğu ifade ediyor. Beş vakit namazı da ima yoluyla ayaktayken kılmış.Muhammed Hubom şöyle devam ediyor; “Burada, yani batıda İslam dininde haram sayılan pek çok şey vardır. İnsanlar sözde refah içindedir, ancak bu denli maddiyatla uğraşmanın kötü ve yıkıcı tesirleri söz konusudur. Biz Alman Müslümanlar oruç gibi dinî vecibelerimizi yerine getirerek diğerlerine Allah rızası için birçok istek ve hevesten vazgeçebileceğimizi, yerine ise çok değerli şeyler elde ettiğimizi göstermeliyiz. Bizlerin Alman vatandaşlarına göstereceğimiz yol ve yaşam biçimi, onları daha güzel bir dünya kurmaya yönlendiren yol olmalı.”Şifreli MektuplarMuhammed adını alan Herbert, diğer Alman Müslümanlara Arapça alfabe kullanarak Almanca yazdığı ve rejimi eleştirdiği mektupları nedeniyle yönetim tarafından merkeze çağrılır. Şifreli mesajlar şeklinde yazılan mektuplardan dolayı askeri mahkemeye verilme tehlikesiyle karşı karşıya kalan Herbert son anda affedilir.
II. Dünya Savaşı’ndan sonra Muhammed, Berlin’de bir camiye imam olur. 1956 yılındaysa Pakistan’a gider. Burada Voice of İslam (İslam’ın sesi) dergisinde yazılar yazmaya başlar. Burada ilk karısıyla tanışır ve ondan iki çocuğu olur.Ticari ya da kültürel ataşe sıfatıyla otuz yıldır İslam Dünyası’nı gezen Herbert, çeşitli araştırmalar ve makaleler kaleme almıştır. Uluslararası ve Alman birçok İslami müesseseyle yakın ilişkileri bulunan Herbert’in sayısız madalya ve nişanı bulunmaktadır.
http://www.timeturk.com/ sitesinden 05.10.2008 tarihinde yazdırılmıştır.

Hiç yorum yok: