3 Ekim 2008 Cuma

Macaristan'da İslâm

Macaristan'ın başkent Budapeşte'den sonra gelen ikinci büyük şehri olan Miskolc'daki İslâm Merkezi'nin düzenlediği bir eğitim kampına katılmak ve Macaristan Müslümanlarını daha yakından tanımak, bu ülkedeki İslâmi tebliğ çalışmaları hakkında bilgi edinmek amacıyla Eylül ayının ilk haftasını Macaristan'da geçirdik. Miskolc İslâm Merkezi'nin eğitim kampı daha çok Macaristan'a dışarıdan gelmiş Müslüman üniversite öğrencilerine yönelikti. Bununla birlikte kampa katılanlar arasında yakında Müslüman olmuş bazı Macar asıllı gençler de vardı. Kampa katılan öğrencilerin büyük çoğunluğunu da Arap asıllılar oluşturuyordu. Kampa konferanslar vermek ve eğitim çalışmalarına katılmak üzere değişik ülkelerden de davet edilenler olmuştu. Eğitim kampı süresince gerek Miskolc İslâm Merkezi'nin ileri gelenleri ve gerekse Macaristan dışından çağrılan ilim ve fikir adamları tarafından çeşitli konferanslar verildi. Bunun yanı sıra değişik nitelikte eğitim çalışmaları ve geziler de düzenlendi. Kampın en önemli özelliği ise özellikle Macaristan'da eğitim gören Müslüman öğrencilerin önemli bir kısmını bir araya getirmesi, bunların birbirlerini tanımalarını sağlaması ve daha sıkı ilişki içine girmeleri için bir adım atmasıydı.
Biz Miskolc İslâm Merkezi'nin eğitim kampı dolayısıyla Macaristan seyahatimizin ilk dört gününü Miskolc'da geçirdik. Daha sonra başkent Budapeşte'ye geçerek üç gün de bu şehirde kalma fırsatı bulduk. Gerek Miskolc'da ve gerekse Budapeşte'de kaldığımız sürece bu ülkede yaşayan çok sayıda Müslümanla tanışma ve Macaristan'daki İslâmi çalışmalar hakkında bilgi edinme fırsatı bulduk. Dünya Müslümanlarının birbirlerini tanımalarının ve bütün sömürgeci güçlerin İslâm karşısında işbirliği içine girdikleri şu dönemde Müslümanların daha sıkı bir ilişki ve dayanışma içine girmelerinin büyük önem taşıdığına inandığımızdan derlediğimiz bazı bilgileri ve edindiğimiz intibaları sizlere de aktarmak istiyoruz.
Macaristan Hakkında
Macaristan on iki milyon nüfuslu bir Orta Avrupa ülkesi. Bu nüfusun yaklaşık üçte biri yani dört milyona yakın bir kısmı başkent Budapeşte'de toplanmış durumda. Nüfusun büyük çoğunluğunu Türk soyundan geldikleri ileri sürülen Macarlar oluşturuyorlar. Almanlar, Sırplar, Slovenler, Romenler ve yahudilerse bu ülkede yaşayan azınlıkların başta gelenleri. Bu arada yahudilerin azınlık olmalarına rağmen özellikle ticaret ve basın alanında önemli bir etkinliğe sahip olduklarını hatırlatalım. Macaristan kuzeyden Slovakya ve Rusya, doğudan Romanya ve Ukrayna, güneyden Hırvatistan ve Sırbistan batıdan da Avusturya ve Slovenya ile çevrili.
Halkın büyük çoğunluğunu katolik ve protestan hıristiyanlar oluşturuyor. Ancak hıristiyanlığın sadece adı var dersek yanlış konuşmuş olmayız. Özellikle gençlik hıristiyanlığa hiç ilgi göstermiyor. Bunda komünist dönemdeki din aleyhtarı eğitimin etkisi olduğu gibi, komünizmin çöküşünden sonra Batı Avrupa ülkelerinden ithal edilen "arzuları ve zevkleri her şeyden üstün görme anlayışı"nın da önemli etkisi var.
Macaristan'ın eski Doğu Bloku'na mensup ülkelerden şimdiye kadar gördüklerimin içinde ekonomik durumu en iyi ülke olduğunu müşahede ettim. Macaristan halkının ticari ilişkilerde daha dürüst olmasında bunun etkisinin olduğunu sanıyorum. Macaristan'da hayat şartlarının ve kültürel seviyenin de daha önce gezmiş olduğum Doğu Avrupa ülkelerinkinden daha iyi olduğunu gördüm.
Gençlik büyük ölçüde ahlâki yönden dejenere olmuş durumda. Komünist sistemin her türlü dini eğitimden uzak tuttuğu ve ateist anlayışa göre yetiştirdiği gençlik ne yazık ki bu sistemin çöküşünden sonra da büyük ölçüde yahudilerin hâkim oldukları ifsat edici medyanın yönlendirmesiyle tamamen zevk ve şehvet tutkunu olmuş. Bu zevk ve şehvet tutkunluğu sokaklara kadar taşmış durumda ve bu konuda bir sınır tanımazlık söz konusu. Bu hususta kendileriyle görüştüğüm kişilerden gençlerin son zamanlarda evlilik dışı ilişkilere daha çok rağbet ettiklerini, bir aile kurmanın çoluk çocuk sahibi olmanın külfetine katlanabilecek fedakârların oranlarının gittikçe azaldığını öğrendim. Bu düşünce daha önce evlenip aile kurmuş olanları da ciddi bir şekilde etkiliyor olmalı ki bu ülkede boşanma oranı şu anda % 75'i bulmuş. Bu durum tabiatıyla nüfus artış hızını etkiliyor. Bundan dolayı Macaristan'da da Batı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi nüfus artışı yok denecek kadar az. Aile ve çocuk külfetinden kaçmanın ortaya çıkardığı bir diğer problem de sahipsiz çocuklar. Evlilik dışı hayat sürenlerin istemeyerek doğurmak zorunda kaldıkları çocuklar barınacakları bir aile yuvasından mahrum kalıyorlar. Bu tür çocuklar genellikle devletin onları barındırmak ve büyütmek için kurmuş olduğu müesseselerin eline kalıyorlar.
Macaristan'da İslâm ve Müslümanlar
Bugünkü Macaristan toprakları uzun bir süre Osmanlı Devleti'nin hâkimiyetinde kalmış. Ancak Osmanlı'nın geriye bıraktığı izler daha sonra tamamen yok edilmiş. Bugün özellikle başkent Budapeşte'de İslâm'ın ve Osmanlı'nın herhangi bir izine rastlanmıyor. Komünist rejimin bu ülkeye hâkim olmasından önce Macaristan'da az sayıda bir Müslüman azınlık varmış. Ancak komünistlerin din aleyhtarı ve özellikle İslâm'a karşı sert tutumları yüzünden bunların büyük çoğunluğu ülkeyi terk etmek zorunda kalmışlar. Terk etmeyenlerin önemli bir kısmı da dinlerini tamamen unutmuş ve Macaristan toplumu içinde erimişler. Bugünkü Macaristan Müslümanlarının çoğunu komünist sistemin çökmesinden sonra Müslüman olanlarla bu ülkeye yabancı ülkelerden gelip yerleşenler oluşturuyor. Komünist sistemin çöküşünden sonra Müslüman olanların sayısının bin kadar olduğu tahmin ediliyor.
Macaristan'da 1930 yılında ülkedeki Müslümanları bir araya getirmek ve dinlerini yaşamalarında kendilerine yardımcı olmak amacıyla Macaristan İslâm Cemiyeti adında bir cemiyet kurulmuştu. Bu cemiyet daha sonra komünistler tarafından kapatıldı. Cemiyet komünist sistemin çökmesinden sonra 1988 yılında yeniden kuruldu ve başkanlığına da Dr. Abdurrahman Minhalifi getirildi. Macaristan İslâm Cemiyeti'nin merkezi başkent Budapeşte'de. Başkent Budapeşte'de bundan başka başkanlığını Sudan asıllı olan ve üniversite öğrenimini Budapeşte'de gerçekleştirmiş olan Dr. Abdullah İzzuddin Şeddad'ın yaptığı Dâru'r-Rahme adlı bir İslâmi kuruluş var. Bu iki kuruluş birbiriyle sıkı bir ilişki ve dayanışma içinde. Bundan başka Budapeşte'den sonra gelen ikinci şehir durumundaki Miskolc'da da yukarıda sözünü ettiğimiz Miskolc İslâm Merkezi adlı bir İslâmi kuruluş faaliyet gösteriyor.
Macaristan İslâm Cemiyeti'nin çalışmaları daha çok Macar asıllılara yönelik. Başkanlığı yapan Dr. Abdurrahman Minhalifi de Macar asıllı. Bu kuruluş bir yandan Müslüman olanlara dinlerini öğretme ve İslâm'ı daha iyi yaşamalarını sağlamak için kendilerini bilgilendirme yönünde çalışma yürütürken bir yandan da Müslüman olmayanlara İslâm'ı tanıtmak için faaliyetlerde bulunuyor. Başkanlığını Sudan asıllı Dr. Abdullah İzzuddin'in yaptığı Dâru'r-Rahme diğer adıyla Macaristan İslâmi Yardım Cemiyeti ise bu ülkede yaşayan Müslümanların bütün dini ihtiyaçlarını karşılamak ve kendilerini dini yönden bilgilendirmek için faaliyette bulunurken Macaristan İslâm Cemiyeti ile birlikte Müslüman olmayanlara yönelik tebliğ çalışmalarına da katılıyor. Bosna-Hersek'te ortaya çıkan savaş Dâru'r-Rahme'nin Macar Müslümanlara yönelik çalışmalarını önemli oranda etkilemiş. Çünkü bu savaş dolayısıyla yurtlarını terk etmek zorunda bırakılan Boşnak Müslümanlardan Macaristan'a iltica edenlerle ilgilenme vazifesini bu cemiyet üzerine almış. Dâru'r-Rahme'nin başkanı Dr. Abdullah İzzuddin bize, Macaristan'a iltica eden Boşnak Müslümanlar için ülkenin güneyinde on dokuz kamp kurulduğunu ve kampların tümüyle kendilerinin ilgilendiklerini söyledi. Dâru'r-Rahme, mülteci durumundaki Boşnak Müslümanların barındırılması, ihtiyaçlarının karşılanması ve çeşitli alanlarda üretime katkıda bulunmalarının sağlanması için İçişleri Bakanlığı ile de yardımlaşıyor. Bu amaçla Bosna - Hersek'ten iltica eden Müslümanların istihdam edilecekleri hayvan yetiştirme çiftlikleri, zirai alanlar, arıcılık yapılacak sahalar vs. kurulması için çalışmalar başlatılmış durumda. Dr. İzzuddin bu yöndeki projelerin hayatiyete geçirilmesi için ülke yönetiminin finansman konusunda gereken yardımda bulunduğunu söyledi.
Dâru'r-Rahme aynı zamanda Macaristan'daki Müslümanların inançları doğrultusunda yaşamaları için yardımda bulunurken Müslümanlardan ölenlerin İslâm'a göre gömülmeleri için de bütün yükümlülükleri üzerine almış bulunuyor. Bu amaçla Budapeşte'de bir Müslüman mezarlığı kurmuş ve Müslümanlardan ölenlerin tümünün cenazeleri bu kuruluş tarafından kaldırılıyor. Ayrıca Budapeşte'de Dâru'r-Rahme'nin merkezinin hemen yanı başında geniş bir arsa satın alınmış ve bu arsa üzerine bir cami ve külliye yapılması için çalışmalar başlatılmış. Şu anda Budapeşte'de herhangi bir cami bulunmuyor. Sadece Dâru'r-Rahme'nin arsası içinde ve Macaristan İslâm Cemiyeti binasında birer mescid bulunuyor.
Dâru'r-Rahme'nin gerek Müslüman olanların dinlerini öğrenmelerini sağlamak ve gerekse Müslüman olmayanlara İslâm'ı tebliğ etmek ve tanıtmak amacıyla çeşitli yayın faaliyetleri de mevcut. Ancak Dr. Abdullah İzzuddin'in açıklamalarına göre kuruluş bu konuda gerek maddi yönden gerekse eleman yönünden sıkıntı çekiyor. Çünkü İslâm'ı tanıtmak amacıyla yayınlanan kitaplar genellikle ücretsiz dağıtılıyor. Bu ise belli bir finansmanı ve maddi imkânı gerektiriyor. Bunun yanı sıra İslâmi eserleri Macarca'ya tercüme edecek güvenilir mütercim bulmakta sıkıntı çekiliyor.
Dâru'r-Rahme sadece Macar Müslümanların değil bu ülkeye iltica eden Boşnak Müslümanların eğitimleriyle de yakından ilgileniyor. Bu amaçla Boşnakça birkaç kitap da bastırmış.
Miskolc'daki İslâm Merkezi'nin çalışmaları daha çok bu şehirde öğrenim gören Müslüman üniversite öğrencilerine yönelik. Bu şehirde İslâm ülkelerinden gelmiş azımsanamayacak sayıda üniversite öğrencisi olduğu düşünülürse bunlara yönelik çalışmaların önemi anlaşılır. Merkez bunun yanı sıra Müslüman olan Macar gençlerle de yakından ilgileniyor. Bu amaçla Macar gençlerden hem İslâm'ı, hem de Arapça'yı öğrenmek isteyenler için kurslar düzenliyor. Bu kurslara Müslüman olanların yanı sıra henüz İslâm'a girmemiş olanlardan da devam edenler var.

1 yorum:

ED Ferenci dedi ki...

Macaristan Müslümanlar Tarihi
http://www.belgeler.com/blg/2ka0/macaristan-3-ozet